Türkiye’de ilk film gösterimi, Bertrand adlı bir Fransızın
II.Abdülhamit zamanında, 1896’da, Saray’da yaptığı gösterimler ile
başlamıştır. Daha sonraları Fransız firması Pathe’nin temsilcisi
Romanya uyruklu Sigmund Weinberg’in yardımlarıyla Beyoğlu yakınlarında
halka film gösterilmiştir. Bu filmler genellikle kısa metrajlı belge ve
güldürü filmleriydiler. Weinberg, halkın sinemaya gösterdiği ilgiden
dolayı, 1908’de, Türkiye’deki ilk sinema olan Pathe Sineması’nı
yaptırmıştır.
İlk Türk sinema gösterimi Cevat Boyer ile Murat Bey’in Şehzadebaşı’ nda 19 Mart 1908 de başlattığı gösterimdir.
Daha sonraları Şakir Seden ile Fuat Uzkinay, Türk sinemasının açılışını 6 Temmuz 1910’da gerçekleştirirler.
Birinci Dünya Savaşı’nda yedek subay olan Fuat Uzkinay, 14 Kasım
1914'te Türk sinema tarihinin ilk belgesel filmini çeker. “
Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı” adı verilen belgesel film 150
metre uzunluğunda ve İTÜ arşivindedir. Daha sonra, Ordu Sinema Dairesi
Başkanlığı'na getirilen Fuat Uzkinay, konulu Türk film çekimlerini de
1918’den sonra yürütmüştür.
İstiklal Harbi yıllarında birkaç senaryolu film yapılmışsa da Türk sineması Muhsin Ertuğrul ve Kemal Film ile firmalaşır.
Ateşten Gömlek
Leblebici Horhor
Kız Kulesinde Bir Facia
Sözde Kızlar
Ankara Postası
Karım Beni Aldatırsa
Fena Yol
Aysel Bataklı Damın Kızı
Faruk Kenç ile bilimsel bir tarz geliştiren Türk sineması “Yılmaz Ali ve Dertli Pınar”filmleri ile yeni bir aşama kaydeder.
Baha Gelenbevi’nin “Deniz Kızı ” adlı filmi ile Şadan Kamil’in filmleri, Türk Tiyatrosunu sinema ile birleştirir.
1934’ten sonra Vedat Örfi Bengü'nün Mısır'a giderek bu ülke sinemasının
ilk örneklerini vermesi, bizde de melodramın yerleşmesinde etkili
olmuştur. Türk sinema izleyicisinin beğenisi melodrama dönük
olduğundan, yönetmenler de hızla Mısır filmlerinin uyarlamalarını
çekmeye başlamışlardır.
Muhsin Ertuğrul'un yönettiği "Allah'ın Cenneti" adlı filmi türünün en
iyi aşk melodramıdır ve sonraki yıllarda bol bol karşılaşacağımız
şarkıcı melodramlarının ilk örneğini oluşturur.
1950'li yıllardan sonra, Türk sinemasında "Tiyatrocular Dönemi" nden
kademe kademe "Sinemacılar Dönemi" ne geçiş yaşanmıştır. Bu yıllarda
sinemaya toplumsal konuların yanında ağırlıklı olarak melodramlar yer
alır.
1960'lı yıllarda sinemaya, melodram formuna bağlı, çocuk kahramanların
rol aldığı "Sezercik", "Ömercik", "Ayşecik" filmleri eklenmiştir.
Arabesk tarzın temellerinin atıldığı fakirlik, sakatlık, karşılıksız
aşklar, kader kurbanları vb. dramatik Türk ekolünü yaratmış ve
senaryolar aynı üslup ve konuları yıllarca işlemişlerdir.
Kısa zamanda ticari kaygılar sinemasal öğelerin önünü kesmiş, aynı tür
filmlerde aynı oyuncular kamera karşısına geçmiştir. Hatta aynı
senaryolar, dönemin gözde oyuncularıyla defalarca yinelenmiştir.
TÜRK SİNEMASINDA MELODRAMLARDAN SEÇMELER
ÖMER LÜTFİ AKAD
Vurun kahbeye - 1949
Öldüren Şehir - 1954
Kardeş Kurşunu - 1955
Beyaz Mendil - 1955
Meçhul Kadın - 1955
Kalbimin Şarkısı - 1955
Meyanecinin Kızı - 1958
Yalnızlar Rıhtımı - 1959
Vesikalı Yârim - 1968
Kader Böyle İstedi - 1968
Seninle Ölmek İstiyorum - 1969
Rüya Gibi - 1971
Bir Teselli Ver - 1971
Mahşere Kadar - 1971
Vahşi Çiçek - 1971
Esir Hayat - 1974
MUHSİN ERTUĞRUL
İstanbul'da Bir Facia-i Aşk - 1922
İstanbul Sokaklarında - 1931
Aysel Bataklı Damın Kızı - 1934
Allah'ın Cenneti - 1939
Şehvet Kurbanı - 1940
Kahveci Güzeli - 1941
Halıcı Kız - 1953
MUHARREM GÜRSES
Zeynep'in Gözyaşları - 1952
İhtiras Kurbanları - 1953
Günah Kadını - 1953
Bir Şoförün Hayatı - 1954
Gülmeyen Yüzler - 1955
Sazlı Damın Kahbesi - 1956
Yayla Güzeli - 1956
Yetimler Ahı - 1956
Günah Köprüsü - 1956
Öldürdüğüm Sevgili - 1956
Yavrularımın Katili - 1957
Allah Korkusu - 1958
Bana Gönül Bağlama - 1958
Yavrum İçin - 1958
Sokak Şarkıcısı - 1959
Şehvet Uçurumu - 1959
Baharın Gülleri Açtı - 1961
Gönlüm Yaralı - 1961
Sokak Kedisi - 1969
TÜRK SİNEMASINDA BAZI İLKLER
İlk sinema gösterimi Yıldız Sarayı'nda yapıldı. (1896)
Sürekli film gösterilen ilk salon Beyoğlu'nda Sigmund Weinberg tarafından Cinema Pathe adıyla açıldı (1908).
İlk Türk filmi Fuat Uzkinay tarafından çekilen 'Ayastefonos'daki Rus Abidesinin Yıkılışı' (1914).
Afişi basılarak yurdışına satılan ilk Türk filmi Binnaz oldu (1919).
İlk konulu Türk filmleri Sedat Simavi tarafından çekilen 'Pençe' ve 'Casus' (1917).
İlk özel yapım şirketleri Kemal Film (1922) ve İpek Film (1928).
İlk sesli Türk filmi 'İstanbul Sokaklarında' Muhsin Ertuğrul tarafından çekildi (1928).
İlk sansür yönetmeliği Mussolini'nin sansür yasasından esinlenerek hazırlandı ve yürürlüğe girdi. (1939).
İlk film festivali 'Yerli Film Yapanlar
Cemiyeti' tarafından düzenlendi. 'Unutulan Sır' adlı film en iyi film
seçildi. En iyi kadın oyuncu ödülünü Nevin Aypar, en iyi erkek oyuncu
ödülünü Kadri Erdoğan aldı (1948).
Tiyatro etkisinden çıkan ilk film Kanun Namına'yı Ömer Lütfi Akad çekti (1952).
İlk renkli Türk filmi Halıcı Kız Muhsin Ertuğrul tarafından çekildi (1953). Aynı zamanda Muhsin Ertuğrul'un çektiği son filmdi.
Metin Erksan'ın 'Aşık Veysel'in Hayatı' adlı filmi Sansür Kurulu tarafından yasaklanan ilk film oldu.
İlk uluslararası ödülü Metin Erksan'ın yönettiği 'Susuz Yaz' aldı. Film Berlin Film Şenliğinde 'Altın Ayı' büyük ödülünü aldı (1964).
Köy hayatını işleyen ilk Türk filmi Beyaz Geceler'i Lütfi Akad çekti (1965).
1970’li yıllardan 1985’ li yıllara kadar Türk sineması TV etkisiyle bir
kriz dönemine girer ve erotik Türk sineması ile sex furyası donemi
başlar. 1990 ve 2000’li yıllarda ise krizden kurtulma ve gerçek
öykülere dayali realist Türk sinemasına doğru adımlar atılır.
Aslında Türk sineması Türk tiyatrosundan doğarak gelişmiş fakat Türk
sinema tarzını ve dilini yaratamamıştır. Bir Fransız ve Rus film
tarzından bahsedilebilir. Fakat Türk sinema dili ve tarzından şimdilik
bahsetmek mümkün değil. Aynı şekilde Türk sinema platformu ve
alanlarında da yetersizlik olduğu bir gerçektir.