_FoRuMu yAşAtAn yOrUmDuR_
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


_FoRuMu yAşAtAn yOrUmDuR_
 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Türk sinema Tarihi 1914-1990

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Admin
***Admin***
***Admin***
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 77
Yaş : 30
Nerden : _GeBzE_
Lakap : SERkAN11
GÖNDERİM :
Türk sinema Tarihi 1914-1990 Left_bar_bleue57 / 10057 / 100Türk sinema Tarihi 1914-1990 Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 16/05/08

Türk sinema Tarihi 1914-1990 Empty
MesajKonu: Türk sinema Tarihi 1914-1990   Türk sinema Tarihi 1914-1990 EmptyCuma Mayıs 16, 2008 12:52 pm

1914-1930
Türk Sinema Tarihi
1914

1908 yıllarından başlayarak çeşitli kentlerde halka açılan sinema
salonları, gösterilerini yabancı uyruklu ve Türkiye'de ki azınlıkların
egemenliğinde sürdürürken devreye Cevat Boyer'le Murat Bey'ler girer.
Ve Şehzadebaşı'nda Milli Sinema adı verilen "ilk Türk sineması" açılır
(19 Mart). Ardından, İstanbul Sultanisi'nde film gösterileri düzenleyen
Şakir Seden'le Fuat Uzkınay, Sirkeci'de lokantacılık yapan Ali
Efendi'yi (Öztuna) ikna ederek ikinci Türk sinemasının açılmasını
sağlarlar (6 Temmuz). Ve sinemaya Ali Efendi adı verilir. Çünkü Ali
Efendi, bu kuruluşun asıl büyük hissedarları olup, Şakir ve Kemal Seden
kardeşlerin de amcalarıdır.

I.Dünya Savaşı'nın başladığı günlerde yedek subaylığını yapan Fuat
Uzkınay, Türk sinema tarihinin ilk filmini çeker. Ayastefanos'taki Rus
Abidesinin Yıkılışı adını taşıyan ve tarihi anısı olan bu film, 150
metre uzunluğunda bir belgeseldir. Ve işte 14 Kasım 1914'le Türk
sinemasının gerçek doğum tarihi gerçekleşir.

Bir yıl sonra (1915) Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın emriyle Merkez
Ordu Sinema Dairesi kurulunca, Türkiye'de sinemayı tanıtma konusunda
büyük katkıları olan Sigmund Weinberg de bu kurumun başına getirilir.
Yardımcısı da Fuat Uzkınay'dır. Weinberg, savaşla ilgili ve Türkiye'yi
ziyarete gelen imparatorların gezi belgesellerini çekerken, bu ara
Enver Paşa'yı ikna edip öykülü uzun film denemesine de girişecekti.

Dönemin en çok tutulan tiyatro oyunu Leblebici Horhor'u çekmeye
başladıktan bir süre sonra, oyuncularından birinin ölmesiyle film yarım
kaldı. İkinci öykülü filmi olan Himmet Ağanın İzdivacı'nın ise
oyuncuları Çanakkale Savaşı nedeniyle askere alınınca, bu denemesi de
ilkinin akıbetine uğradı. Ancak, Ordu Sinema Dairesi Başkanlığı'na
getirilen Fuat Uzkınay, yarım kalan Himmet Ağanın İzdivacı'nı savaştan
sonra (1918) tamamladı.

1917

Müdafaa-i Milliye Cemiyeti, sinemanın ilk yıllarındaki askeri
nitelik taşıyan ikinci kuruluşuydu. Belge filmi yönetmeni olarak
kurumun başına getirilen Fuat Uzkınay bu yönde çalışmalarını
sürdürürken cemiyet, ilk kez öykülü filmlere de el atar. Ve öykülü
filmlerin çekimi, o yıllarda 20 yaşlarında bir gazeteci olan Sedat
Simavi'nin çabalarıyla gerçekleşir. Genç Simavi'nin yönetmenliğini
yaptığı Pençe'yle Casus, Türk sinemasında yarım kalmadan çekilen ilk
öykülü filmlerdir.

1919

Bu yıl yalnızca iki öykülü film çekildi. Mürebbiye ile Binnaz. Her
iki filmin yönetmeni, Türk tiyatrosunun kuruluşunda büyük katkıları
olan 62 yaşındaki Ahmet Fehim'di. Ve oyuncuları da Raşit Rıza Samako,
Behzat Butak, Hüseyin Kemal Gürmen gibi tiyatro sanatçılarından
oluşuyordu. Kadın oyuncuları ise Mm. Kalitea, Eliza Binemeciyan ve
Bayzar Fasulyeciyan'dı.

1921

Dönemin ün yapmış güldürü sanatçısı olan tiyatrocu Şadi Fikret
Karagözoğlu, Bican Efendi Vekilharç adlı 22 dakikalık kısa filmiyle
Türk sinemasında ilk güldürü tipini yaratır. Bican Efendi Mektep Hocası
ve Bican Efendinin Rüyası ise giderek bir diziyi oluşturur. Bu, konulu
üç kısa filmin yönetmen ve baş oyuncusu ise Karagözoğlu'dur.

Ali Efendi, yeğenleri Şakir ve Kemal Seden kardeşlerle yeni bir
"aile ortaklığı" girişiminde bulunup, "Sinema İşçileri Şirketi"ni
kurarlar. Yabancı filmleri yurda ithal etmek amacıyla kurulan şirket,
çalışmalarını 1928'li yıllara kadar sürdürür.

1922

1916 yılından beri Almanya'da oyuncu ve yönetmen olarak film
çalışmalarını sürdüren tiyatrocu Muhsin Ertuğrul'un yurda dönüşü ve ilk
özel yapımevi olan Kemal Film şirketinin kuruluşuyla Türk sinemasında
yeni bir dönem başlar. Kemal Film şirketini ve Eyüp'teki Feshane
Fabrikası'nın bir bölümünde (dikimevi atölyesi) Kemal Film Stüdyosu'nu
kuran Kemal ve Şakir Seden kardeşlerdir. Sinema ile ilgili ilk
deneyimlerini yurt dışında gerçekleştiren Muhsin Ertuğrul; Kemal ve
Şakir Seden kardeşlerle yaptığı işbirliği sonucu bu özel yapımevi adına
iki film çeker; İstanbul'da Bir Facia-i Aşk (Şişli Güzeli Mediha
Hanımın Facia-i Katli) ve Boğaziçi Esrarı (Nur Baba). İkincisi olaylı
bir filmdir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun romanından sinemaya
uyarlanan Nur Baba'nın çekimi sırasında Bektaşiler, film setini
basarlar. Olaylar çıkar. Bektaşiler filmin aleyhlerine çekildiği
yanıltmacasıyla kışkırtılmışlardır. Ancak polisin olaya el koyması
sonucunda çalışmalara devam edilir.

1923

Muhsin Ertuğrul, tek adam olarak Türk sinemasında kurduğu
egemenliğinin başlangıç yıllarındadır. Ve birbiri ardına üç film çeker.
İlki Halide Edip Adıvar'dan uyarladığı Ateşten Gömlek'tir. Kurtuluş
Savaşı'nı konu alan bir ilk filmdir. Türk sineması adına bir diğer
özelliği de Ateşten Gömlek'te ilk kez Türk kadınlarının oynamasıdır. Ve
böylece Cumhuriyet'in ilanının (1923) Müslüman Türk kadınlarına çalışma
özgürlüğü tanıması sonucu, Bedia Muvahhit ve Neyyire Neyir'le yeni bir
dönem açılır. Leblebici Horhor ve Kız Kulesinde Bir Facia, Ertuğrul'un
1923 yılında çevirdiği diğer iki filmdir.

1924

Muhsin Ertuğrul, bu kez bir filmle yetinir. Peyami Safa'nın aynı
ismi taşıyan romanından uyarladığı Sözde Kızlar'ı çektikten bir yıl
sonra (1925) Rusya'ya gidip film çalışmalarına orada devam eder.

1928

1924 yılında sinema işletmeciliğine başlayan İpekçe Kardeşler, bu
kez film yapımı için bir şirket kurarlar. Adı İpek Film olan kurum,
Türk sinemasının ikinci özel yapımevidir. Yurtdışından dönen Muhsin
Ertuğrul, bu yeni şirketin ilk filmi olan Ankara Postası'nın çekimine
başlarsa da, filmi bazı nedenlerle ancak bir yıl sonra (1929) bitirir.
Aynı yıl çekime başladığı Kaçakçılar'a geçirdikleri bir kaza sonucu
oyunculardan birinin hayatını yitirmesiyle ara verilir. Ve film de gene
ertesi yıl (1929) tamamlanır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://forumyorum.yetkinforum.com
Türkün_kanI
ÇAYLAK ÜYE
ÇAYLAK ÜYE
Türkün_kanI


Mesaj Sayısı : 4
Yaş : 32
Nerden : ist.
Lakap : yoq
GÖNDERİM :
Türk sinema Tarihi 1914-1990 Left_bar_bleue1 / 1001 / 100Türk sinema Tarihi 1914-1990 Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 16/05/08

Türk sinema Tarihi 1914-1990 Empty
MesajKonu: Geri: Türk sinema Tarihi 1914-1990   Türk sinema Tarihi 1914-1990 EmptyPaz Mayıs 18, 2008 4:03 am

çok güzel bilgi için tşk. lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
eraycan
ÇAYLAK ÜYE
ÇAYLAK ÜYE



Mesaj Sayısı : 9
Nerden : Kocaeli
GÖNDERİM :
Türk sinema Tarihi 1914-1990 Left_bar_bleue1 / 1001 / 100Türk sinema Tarihi 1914-1990 Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 18/05/08

Türk sinema Tarihi 1914-1990 Empty
MesajKonu: Geri: Türk sinema Tarihi 1914-1990   Türk sinema Tarihi 1914-1990 EmptyPaz Mayıs 18, 2008 5:26 am

forumu yaşatan yorumdur gerçekten saol kanka
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Türk sinema Tarihi 1914-1990
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
_FoRuMu yAşAtAn yOrUmDuR_ :: Kültür ve Sanat Dünyası :: Sinema-
Buraya geçin: