bu gece dediğimi yapmadım,
bu gece her gece yaptığımı demedim kendime,
sana ettiğim yeminler, kadere verdiğim sözlerle bir olup,
huzursuz bir geceye buladı beni, dallanıp budaklandırdı beni...
elimin çizgilerine bakıp bakıp, adını söyledim kulaklarıma,
sen parmağını göz gezdiyormuşsun gibi avucumda,
gözlerimi yummadan hayal etmeyi denedim seni,
ve sanıyorum başarılı oldum...
her gidişinde benden,
kimi zaman yatağa uzanışın,
kimi zaman sabaha uyanışın,
bazen de bir öpücükle yataktan kalkışın,
aslında çok karamsar değil,
iyimser bir kaç satır yazmak istedim...
sen burasını okuduğunda,
burası çok güzel olmuş diyeceksin,
ben sen okuyasın diye yazdığımı söylediğimde,
sen yumuk gözlerini boncuk gibi açıp,
bana günaydın diyeceksin.. diye düşündüm,
ve sanıyorum aşırıya kaçtım...
kısa ama öz diye yalan uydurmamak için uzattım satırları,
bu gece ki son uyku matinesini kaçırdım, belki bir sonrakine
yetişip izlerim dün gece senin gördüğün rüyaları,
o rüyayı başa sarıp bana sarılışını, benim sana sarılışımı,
yazdığım her satırda büyüttüğün mutluluk gerdanını,
uzadıkça uzayan yazılarımı artık kesmem gerektiğini anladığımı,
ben uzattıkça senin ister olduğun, senin istedikçe benim uzattığım yazıları,
olsun varsın, uzasın gitsin, ama karıştırma bu kısımları,
ben iyimser olsun diye planladım bütün satırları,
sen okuduğunda çok güzel olmuş de diye yazdım buraları,
ve sanıyorum bu kez cidden abarttım...
alıntı...